ÇOCUKLARIN GÜLEN GÖZLERİ ÇSM’DE IŞILDADI

Servikal kanserden (rahim ağzı kanseri) korunmada bilimsel ve halk sağlığı alanındaki en önemli gelişmelerden birisi de HPV aşısının klinik kullanıma girmesidir. Serviks kanserlerinin ve kanser öncesi lezyonların çok büyük oranda HPV enfeksiyonuna bağlı gelişen lezyonlar olmaları nedeniyle, HPV ye karşı geliştirilen aşının toplumda HPV enfeksiyonu, ve serviks kanseri sıklığını azaltma potansiyeli olması doğaldır. HPV laboratuar şartlarında üretilemediği için, klasik aşılar gibi inaktif canlı virüs veya zayıflatılmış virüs aşısı üretmek olanaksızdır. Bu nedenle profilaktik HPV aşıları rekombinant DNA teknolojisinden faydalanılarak, virüs benzeri partiküller (VLP) oluşturularak üretilmektedir. Bu DNA içermeyen VLP ler herhangi bir onkojenik ya da enfeksiyöz materyal içermeyen boş viral kapsidlerdir. İmmünolojik olarak HPV ye benzerler ve uygulama sonrası özgün antikor sentezine yol açarlar.
HPV ye karşı benzer teknoloji ile üretilmiş iki tip aşı vardır: dörtlü (GARDASİL) ve ikili (CERVARİX) aşı. Dörtlü aşı (Gardasil-MSD) HPV 6,11,16 ve 18 benzeri VLP ler içerirken, ikili aşı (Cervarix-GSK) HPV 16 ve 18 benzeri VLP içermektedir.
Klinik çalışmalar HPV aşılarının etkili ve güvenli olduklarını göstermiştir. Yapılan klinik çalışmalarda aşı sonrası antikor düzeylerinin genç bireylerde (9-15 yaş) daha ileri yaştaki bireylere (25-45 yaş) oranla daha yüksek olduğunu göstermiş ancak aşı uygulaması tüm yaş gruplarında yeni HPV enfeksiyonunu engellemekte oldukça başarılı bulunmuştur. Dörtlü aşı 24-45 yaş grubundaki kadınlarda yüksek riskli yeni HPV enfeksiyonlarının %90 ını engellemiştir. Dörtlü aşı (Gardasil), genç, seksüel olarak aktif kadınlarda genital siğil ve kanser öncüsü vulvovajinal lezyonların engellenmesinde %100, rahim ağzında yeni enfeksiyonların engellenmesinde ise %98 etkili bulunmuştur . Buna karşın, aşılanma öncesinde aşının içerdiği HPV tipleri ile zaten enfekte olmuş ya da hastalık gelişmiş kadınların da dahil edildiği toplulukta yapılan çalışmada ise dörtlü aşı kanser öncüsü lezyonlarının engellenmesinde %44, genital siğil ve diğer vulvovajinal lezyonların engellenmesinde %73 etkili bulunmuştur. Read More »